Yerel Üzümler Güvence Altına Alınmalı
Yerellik, sürdürülebilirlik, biyoçeşitlilik üzerine bütün dünya giderek daha hassas ve korumacı hâle gelip derinleşen araştırmalarla iklim değişimine dair geçmiş gelecek öğrenme yolculukları yapmakta. Bu konuda bizim de güçlü olduğumuz ama bu gücün temel bağlamında gözümüzün önündekini görmediğimiz, Türkiye coğrafyasının her yanını birbirini bağlamış bağlara bakmamızda fayda var.
Üzümleri korumaya çağrı
Yerel üzüm asmalarının potansiyellerini konu eden çalışmalardan önemli bir tanesi geçen günlerde İstanbul’da gerçekleşti. 3. Kök Köken Toprak Konferansı’nın amacı Anadolu’nun miras bağları ve üzümlerini tanıma ve korumaya katkı sağlamaydı. Yani bu bir harekete geçiş çağrısı.
2019 yılında Sabiha Apaydın Gönenli tarafından başlatılan konferans, içinde bulunduğumuz yapıda birbirleriyle etkileşim fırsatı bulamayan akademisyenleri, yazarları, şarap üreticilerini, bağcılık ve şarap ilişkisi konusundaki tüm kültürel ekosistemi bir araya getiriyor. Bu yıl yaklaşık 300 katılımcıdan oluşan topluluk çok sayıda değerli konuşmacıyı dinleme fırsatı buldu. Ayrıca bu yılki konferansın önemli bir uluslararası konuğu da vardı: 15 yıl sonra Türkiye’ye gelen ünlü şarap profesyoneli ve FT yazarı Jancis Robinson konferansta sürdürülebilirlik ve biyoçeşitlilik odaklı bir konuşma gerçekleştirdi. Robinson, küresel şarap sektörünün durumu ve eğilimleri hakkında genel bir bakış sunarak iklim değişikliğinin dinamikleri nasıl şekillendireceğine değindi. Türkiye’de deneyimlediği yerel üzümlerden yapılan ürünleri 15 yıl önceki izlenimlerinden çok farklı bir yerde ve çeşitlilikte bulduğunu belirterek çok değerli bir potansiyele işaret etti.
Zengin bir yerel üzüm çeşidimiz var ancak bu çeşitlerin dünya düzlemindeki bağlamı neden önemli? Yöresel üzümlerimizin ‘genomik kimlik ve veri tabanı karşılaştırmaları’ araştırmalarına ihtiyacımız var. Umay Çeviker’in gerçekleştirdiği bir oturumda Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Bağcılık Uzmanı Doç. Hande Tahmaz Karaman, Türkiye’nin Miras Bağları inisiyatifi ve Montpellier Asma Biyolojik Kaynaklar Merkezi işbirliğiyle eski asmaların genomik kimliğinin araştırılmasına yönelik kapsamlı bir çalışmaya hazırlandıklarını duyurdu.
190’ın üzerinde üretici var
Bilbizeki, Karkuş, Patkara, Panık, Erciş Karası, Ten Göynek, Sıdalan ve niceleri. Adını hiç duymadığımız yüzlerce üzüm. Türkiye’de hâlen 68 yerel üzümden şarap üretimi gerçekleşmekte. Bu, dünya için de önemli bir miras. Bu çalışmanın ana odağı da şu anda şarap üretilen ve verimli olmayan toprak ve bağlarda yetişerek farklı şekilde yaşamlarına devam eden 68 yerel üzüm çeşidinin DNA profillerinin karşılaştırmalı analizini tamamlamak. Böylece hem bu çeşitlerin dünya çapındaki dağılımını haritalandırarak üzüm göç haritaları oluşturulacak hem de biyolojik çeşitliliğin korunması, iklim değişikliğine dayanıklılık ve bağcılığın tarihsel gelişim bilgisi sağlanacak. Türkiye’de şu anda 190’ın üzerinde üretici var. Bu rakam yerel üzümlere sahiplik ediyor ve çeşitlilikle de dünyanın ilgisini çekiyor. Geleceğe dair pek çok bağ da şu anda bu çalışmalarla örülüyor.
Türkiye’deki bağların son durumu
• Türkiye dünyanın en büyük 5. bağ alanı büyüklüğüne sahip: 410 bin hektar. Uluslararası Bağ ve Şarap Örgütü (OIV), 2022.
• Öte yandan, Türkiye dünyanın bağ alanlarını en hızlı kaybeden ülkesi. 1990’da 580 bin hektarken 2018 yılında bağ alanlarımız 448 bin hektara geriledi.
• Yıllık 4 milyon 208 bin ton üretimle dünyanın 6. büyük üzüm üreticisiyiz (TÜİK, 2021). 2022 yılı dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 31.3’ünü Türkiye
karşılamış.
• Dünyada bağ alanlarındaki üzüm üretiminin büyük bir bölümü (yüzde 56 oranında, OIV, 2022) şarap üretiminde kullanılarak ekonomik değer yaratılıyor.
• Türkiye coğrafyasından, verimlilik konusunda çok yüksek randımanı olmayan, susuz bağcılık geleneğinin devam ettiği alanları genel olarak fermente
ve distile içecek üreticileri ya da geleneksel ev kullanımına dair ürünler için kullanıyor.
• Türkiye’deki üzümlerin sadece yüzde 3’ü şaraplık. yüzde 8’i de Türkiye’nin tek coğrafi işaretli distile ürünü rakı üretiminde kullanılıyor.
Bu yazı Gazete Oksijen’de yayımlanmıştır.